
1943 yılında Sabahattin Ali tarafından kaleme alınan Kürk Mantolu Madonna, okurken bir kitabın ne kadar akıcı olabileceğinin en önemli örneklerinden birisidir. Kitap okumayı seven birisi olarak yıllardır sanırım isminin iticiliğinden olsa gerek tarafımdan hak ettiği değeri görmekte çok geç kalmış önemli bir eser olarak belleğimdeki yerini aldı.Kürk Mantolu Madonna bir aşk romanı olarak kategorilendirilebilir. Kitap fazla uzun bir kitap değil sadece kitabın dilinin biraz ağır olduğunu belirtmeliyim.Uzun olmaması ne kadar cezbedici olsada dilinin ağır olması sizde bir olumsuzluk oluşturmasın çünkü kitabı okuduktan sonra tadı damağınızda kalacak ve tavsiye edilecek kitaplar listenizde kendisine önemli bir yer edinecektir.
Öykü karmaşık bir karakter olan Raif Bey ,Almanya’da bir müzede Kürk Mantolu Madonna isimli bir tabloyu günlerce seyre dalar, Tablo iç dünyasında önemli çağrışımlar yapar. Sabunculuk ilmini öğrenmek için geldiği Almanya’larda kendisini bambaşka bir dünyanın içinde bulur. Hele ki tablonun sahibesi Maria Puder ile tanışması kendisini bambaşka bir yolculuğa sürükler. Raif Bey’in Kürk Mantolu Madonna’sı ile yaşadıkları; insanın aşka düştüğünde yaşadığı kavram karmaşaları, bu karmaşalarla yüzleşme biçimleri, aşkın kişiliğimizdeki yansımaları, aşkın güzel ve acı taraflarının betimlenmesi adına önemli değerler taşımaktadır.
Beni Kitapla tanıştırana sevgi ve saygılarımı iletirken, eğer hala okumamışsanız zevkle okuyacağınız bir kitaba aracılık etmekten şeref duyarım. İyi okumalar…
Suat
29 Aralık 2016 at 14:25
Ben de yıllardır kitabın adından dolayı bu kitaptan uzak durmuştum. Bu yaz okudum ve çok beğendim, başkalarına da tavsiye ettim. İlk 50 sayfası sıkıcı gelse de özellikle Almanya’dan sonrası çok güzel.
İbrahim FİDANCAL
29 Aralık 2016 at 14:41
yazılara kitaplara filmlere isim verilirken ne kadar dikkatli olunması gerektiğinin en önemli örneklerinden teşekkürler yorum için
Sansyorumu
13 Ocak 2017 at 01:56
Sabah programındaki gaf geliyor aklıma bu kitabı gördükçe:)