
İnsan öğrenen bir varlıktır. Kıskançlık dediğimiz duygu, doğuştan getirilen birşey değil, öğrenilen birşeydir. Zaman içinde kendinde olmayanı, istemeyi öğrenir insan ve hangi yöne gideceğine kendisi karar verir: kıskanıp zarar vermeyi mi yada çalışıp, gelişip elde etmeyi mi?
İnsan, karşısındaki ile ilgili konuşurken, aslında kendi hakkında bilgi verir fark etmeden. Neyi kıskanıyorsa insan, onun özlemini çekiyordur veya güven problemi vardır. Bir kadın; eşi veya sevgilisi tarafından sevgi görürken bile, başka kadınları kıskanıyorsa; içte bir yerlerde,değer verilecek, bağlanılacak, sevilecek bir insan olmadığını düşünmesindendir.
O benden daha güzel, bu benden daha çekici gibi kıskançlıklar çok yersizdir. Çünkü birileri seni seçmişse, diğerlerinden daha güzel olduğun için değil, sende bir şey bulduğu ve keşfedilmeye değer gördüğü içindir. Her insan kendine özgüdür ve senden bir tane daha yok.
Kendini gerçekleştiren kehanet diye bir şey vardır. Partnerine; “ona baktın, bunu yaptın, geç kaldın, neredeydin?…” gibi şeylerle bunaltmayın. Bir gün sabrı tükenip yaptığında, işte ben söylemiştim dersin. Ama unutma bunu sen yaptın!
İnsan, kıskanarak en büyük zararı kendisine verir aslında. Öfkemizin ve duygularımızın farkına varalım. Kıskandığımız kişiyi, kendi gelişimimiz için fırsat olarak görelim. İşte bu farkındalıklardadır mutluluğun anahtarı!
Bu hayat yolculuğunda nereye vardığımızdan çok, yolumuz ve yolculuğumuz önemlidir. Yolculuğumuzu güzelleştirmek için ruhumuzu özgür bırakalım. Keşfedilmeye değer birileri olalım her zaman. Unutmayalım; “Elması kimse göremez ama herkes arar. Taşı herkes görür ama kimse almaz.”
Hadi o zaman kötü duygulardan sıyrılıp, yaşamımızı dans ederek geçirelim…
Ebru
11 Aralık 2014 at 17:06
kıskançlık üzerine harika bir çalışma olmuş. e hadi o zaman hep beraber dans edelim 🙂
Zehra GERGEROĞLU
13 Aralık 2014 at 16:46
Hayat ciddiye alınmayacak kısa evet dans edelim…
harun
13 Aralık 2014 at 20:32
kıskanclık dediğimiz duygu hayatımızın her yerinde malesef..çok güzel bir yazı olmuş ellerinize, emeğinize sağlık.
Zehra GERGEROĞLU
14 Aralık 2014 at 16:36
teşekkür ederim…
Özlem
23 Aralık 2014 at 23:14
Her insanın hayatından kesitlerle, görmezden geldiğimiz yada ısrarla görmemeye çalıştığımız yönlerimizi, içimizdeki “ben” ile yüzleştirdiğiniz için teşekkürler.. yüreğinize sağlık..
mahmut
16 Mart 2015 at 09:37
Evet insan kıskanarak en büyük zararı kendine verir. Sağlıklı düşünemez önce kendine sonra başkasına zarar vermesi kaçınılmaz olur.
Güzel yazı elinize sağlık
34numaralı
30 Mart 2015 at 09:17
Kıskançlık azda olsa olmalı. Çiftler bu şekilde birbirini sevdiğini anlar. Dediğim gibi oranı çok az olmalı fazlası zaten bir hastalıktır tedavi olması gerekir. Yazınızdaki Sözü Beğendim
Elması kimse göremez ama herkes arar. Taşı herkes görür ama kimse almaz.